Muhyiddin İbn-i Arabi Hz.Altın öğütler 2


Muhyiddin İbn-i Arabi Hz.
80) "(ALLAH ALLAH)" Isim’ şerifine devam et. Allah lâfzı şerifinin faidesi hiçbir zikirde yoktur. Başından elifi kaldırırsan ( L İ L L A ü ) kalır. Yine Esmâi hüsna’dandır. Birinci lâm’ı kaldırırsan (L E H Ü ) olur. O da Esmâi hüsnadandır ikinci Lâm’ı da kaldırırsan ( H U ) kalır ki, o da Esmâi hüsnadandır. Baska kelimelerde bu yoktur.
Din’de güzel şeylerle iftihar edilir. Mushafların tezyini, Camilerin tezyinatı esrat saafındendir, diye varit olan Hadisi serifden ürkme, ilmi olmayan bunu tersine anlıyor.
Kıyamet alâmetlerinin hepsi mezmum degildir. Seairi Diniyyeye tazim olmak kasdıyle yapılan seyler makbul ve memduhdur.
Duada haddi tecavüz etme. Meselâ sılai Rahım’i katl edecek dualar yapma. (Halamın, teyzemin, amcamın canını al) gibi.
Taharatte de suyu fazla israf etme. Abdest azalarını üçer defa yıka.
81) Kur’an’ı düsünerek oku. O, zikirlerin en yükseğidir. Bir sureye başlayınca, bitirinceye kadar konusma. Bir hastanın yanına girince ( Y A S İ Y N ) oku.
(Müellif Muhiddin-I Arabî der ki:) Bir gün çok hastalandım. Baygın bir halde idim.
Korkunç kimseler gördüm. Bana eza etmek istiyorlardı. Derken güzel simali ve güzel kokulu bîr zat geldi onları hep kovaladı. Sevindim. Ve “efendim siz kimsiniz?” diye sordum.


Ben ( Y A S İ Y N ) suresiyim dedi. Gözümü açtım baktım ki, babam bas ucumda ağlıyor ve (YA S İ Y N ) serifi okuyordu. Bitirdi. Gördüklerimi babama söyledim. Hastalarınıza ( Y A S i Y N ) okuyun diye emir var.
Ağır bir hastanın yanında bulunursan ona (LA İLAHE İLLALLAH)’ı telkin et.
Demezse sui zan etme. Çünkü o halde, belki başka seyle mesguldür de senin telkinini duymamıştır.
Cenazelerinizi takip ederken eger yürüyorsan tabutun etrafında yürü. Binekli isen, arkadan takip et. Defnolunduktan sonra hemen bırakıp gitme. Biraz kabrin yanında bekle. Cenaze, kabrinin basında oturanlarla ünsiyet eder.
Su içtigin kabın ağzını kapat. Gece lambaları söndür. Kapıyı kilitle. Seytan kilitli kapıları açamaz. Eger kapıyı kapatırken besmele çeker, Ayet-ül Kürsî okursan, sabaha kadar zarardan emin olursun Dünyada bir yolcu gibi yasa. Elindekilerin hesabını verecegini unutma. Sana hainlik yapana sen yapma. Sana tecavüz edene sen tecavüz etme.
82) İbadetlere neş’eli olarak başla. Eğer keselân (agırlık) gelirse, onu bırak başka ibadete geç. Amma, farzlar böyle değil. Onların vakti geldi mi ister neşeli, isterse neşesiz ol, farzlar derhal işlenir.
Birisi, sen ibadet ederken baska, o ibadeti güzelce ifa ederken o da ögrensin diye niyet et. Riyadan kurtulursun. İhlâsına dikkat et. Halk içinde güzel namaz kılıp da tenhada felfes kılan, Allah’a hakaret etmistir. Elinden geldigi kadar gayret et, güzelce ibadetlerine devam et.
Sakın Allah beni saki yazdıysa saki’yim, said yazdıysa said’im deme. Hayırlı ibadetler ve hayırlı isler yapıyorsan, Said olduğuna Allah tarafından bir müjdedir. Allah güzel ameller isleyenlerin ecrini zayi etmez.
Kabirleri sık sık ziyaret et. Yalnız kabristanda çok oturma, mezarlara ibret nazarıyla bak. Ahireti hatırla. Kabristanda Dünya islerini konusmak suretiyle ölülere eza etme.
Yol üstüne, gölgeliklere, ağaç altına, su kenarına, kabirlerdeki deliklere, suya, işeme.
Yedi büyük günahlardan içtinap et. (Şirk, sehire, katli nefs, yetim malı yemek, riba, askerden kaçmak, namuslu kadınlara, kötü ve namuslarına dokunur sözler söylemek).
83) Hakkı daima önde tut. Ve Allah’ın kullarına, Allah’ın muamele ettiği gibi muamele et.
İbrahim Peygambere bir müsrik misafir olmak istedi, İbrahim Aleyhisselâm; Müslüman olursan misafir ederim, dedi. O da kabul etmedi. Döndü gitti. Cenabı Hak İbrahim’e; bir lokma ekmek için herifin dinini, babasından kalan alıstıgı dinini terk etmesini teklif ettin. O, yetmiş senedir gâvurluk yapar, ben onu besliyorum ve rızkını kesmedim. Buyurunca, Ibrahim Aleyhisselâm yola çıktı ona yetisti. Gel dedi, seni misafir edecegim. Çünkü Rabbim senin için bana hitab etti, deyince o, hem misafir oldu ve hem de Müslüman oldu.
İnsanlardan gelen ezaya sabret, tahammül et. Kimseyi hakir görme. Öfkelenince nefsine sahip ol. Aman, Allah’dan baskasına kulluk etme. Evinde bulunan hayvanlara, kedi , köpek ... ne varsa onların yiyecek ve içeceklerini ihmal etme. Onlar emanettir. Haftanın pazartesi ve persembe günleri amellerin Allah’a arzolundugu günlerdir.
O günlerde oruç tutarsan iyidir. Oruç tutamazsan iyi seyler yap.
Kimseye karsı kalbinde bugz ve adavet bulunmasın. Allah, sirk gibi kalbinde buğz ve adavet bulunanları da affetmez. Bir gün gelip seni bırakacak arkadasla da dostluk kurma. Daima seninle beraber bulunacak dostlar kazan.
Karı, kız, oğlan, ahbab, yaran, mal, mülk hep muvakkat dosttur. Seninle kabre girmezler. En samimi dostun, iyi amellerindir. Kabirde, mahşerde, her yerde senden ayrılmazlar. Dostunu bil.
Yarın mahser yerinde en bedbaht insan, baskalarına vaz-ı nasihat etmiş de kendisini unutmuş, söyledikleri hayırlı şeyleri kendisi yapmamış, baskalarını fenalıklardan nehyetmis de kendisi o fenalıkları islemis olan kimselerdir.
Helâl kazan, hırsı bırak, uykudan uyanınca gözünden uykuyu sil, hemen Allah’ı zikret. Seytanın dügümünü çözmüs olursun. Şeytan uyu diye efsun okur. Abdest alınca ikinci dügüm çözülür. Namaz kılınca hepsi çözülür.
84) Dehre sövme. Dehr Allah’ındır. Eger dehriyle zamanı murat ediyorsan, zamanın elinde bir sey yoktur. İşler hep Allah’ın yed’i kudretindedir.
Malım malım diye kasılma, senin malın yiyip bitirdiğin, giyip eskittiğin, sadaka ile elden çıkardıgındır. Bunlardan baskası aleyhindedir. “Nereden topladın, nereye sarfettin, niçin depo ettin?”diye soracaklar. Dinini ögren. Din adamı âdil olur.
Kabir azabından, Deccalın şerrinden, Cehennem azabından, hayatında ve ölümünde sana arız olacak fitnelerin serrinden Allah’a sığın.
Peygamberimiz, namazlarının sonunda yâni, kaide-i ahiresinde bu duayı okurlardı.
Kalbini ve kalbine gelenleri daima murakabe et. Seriat terazisine ver. Onunla ayarla. Seytan, kürsüsünü kurar da avanesine oradan emirler verir. Allah’ın Arsı da su üzerindedir.
Şeytan bu hareketiyle halkı iğfal etmek ister. Şeriatı bilmeyenlerle şeytan alay eder. Ve onları çabuk aldatır.
Peygamberimiz Medine’ye tesriflerinde İbni Seyyad denilen bir Yahudi kâhini vardı.
Resul-ü Ekrem ona “ne görüyorsun?” diye sordu. Deniz üzerinde kürsü görüyorum, dedi.
Resul-ü Ekrem, o seytanın kürsüsüdür, buyurdular.
Kur’anı Kerim’de Allah’ın arsı su üzerindedir. Sizi imtihan için yâni hanginiz daha iyi islerde bulunacak, iste o iptilâ seytanın fitnesidir. Kendisini İlâh gibi tahayyül ettirir de oradan emirler verir. O, mü’minlerin en büyük düşmanıdır. Şeytanın serrinden Allah’a sığın.
Bakıcı, büyücü, aldatıcı, kendine şeyh süsü verenlere inanma. Dinin gider. Elde mizan şeriattır. Ona uymayan seyler şeytan yoludur.
85) Devlet adamlarına dil uzatma. Kalblerde tasarruf Allah’ındır. Onların kalbi de yed’i kudreti İlâhi’yededir. Sen meşru olan emirlerine hemen itaat et. Peygamberimiz. Ulül emre itaat edin, isterse yüzü yırtık Habeşi bir köle olsa da buyurdular.
Hıristiyan bilginlerinden bir zat, İslâm ülkelerinden birine geldi. Dolaşırken, herkes koşmaya basladı, işte Sultanımız geliyor, diye seviniyorlardı. O Hıristiyan zat da bekledi.
Baktı ki siyah, vaktiyle köle oldugu nişanlarından belli, yüzü yırtık, çirkin bir yüz. Yüzüne bakınca; Allah’ın varlıgına, birligine, seriki ve naziri bulunmadıgına, istediğini istediği gibi yapar olduğuna, mülkünde istediği gibi tasarruf ancak Zat-ı Ahad’iyetine has olduğuna, Hazreti Muhammed’in (S.A.V.) de hak Peygamber olduguna sahadet ederim dedi. Dediler ki; bu imanın sebebi nedir? Dedi ki; Su siyah kölenin saltanatındadır. Çünkü, zahiren bu adamın arkasına iki kisi bile düsmez. Halbuki bütün Ulema, Esra ve iyyanı hep onun önünde el pençe duruyorlar, inandım ki Allah birdir. Kullarında istedigi gibi tasarruf ediyor. Ve Habibi de Hazreti Muhammed’i de (S.A.V. ) tasdik ediyor.
Yemek ve su kaplarınızın ağızlarını kapatın. Çünkü, senede bir gece gökten veba yagar. Açık kaplara veba girer diye Hadisi serif vardır.
86) Misafirlerine ikram et. Hadisi şerifte; Allah’a, Ahiret gününe imanı olan misafirlerine ikram etsin buyrulmustur. Misafirin hakkı üç gündür. Fazla kalırsa sadaka olur. Gelip geçici ise, bir günlük hakkı vardır. Misafire ikram, imânın subelerindendir. Hayır söylemek, kötü sözlerden dili tutmak da imanın şubelerindendir.
Bir amel islerken onu güzel yapmaya çalıs. Çünkü, amelini güzel yapan emeline muvaffak olur. Güzel amel ser’i serife uygun olan ameldir. Allah’ı görür gibi ibadet etmekliğindir.
87) Abdestli bulun, her farz namaz için abdest alırsan güzel olur. Abdest müstakil bir ibadettir. Gerçi baska ibadetlerin sıhhati için sart kılınmıstır, amma, istiklâline dokunmaz.
Sabah namazını kılan kimse, Allah’ın ahdine girmistir, sakın ona dokunma. Geceleri gafletle geçirme namaz kıl.
Allah’ından, Dininde, Dünyada, Ahiretinde af ve afiyet iste.
Allah’dan daima hayır iste. Bir insan, sıdk ile Allah’dan sehitlik isterse, Allah ona yatağında da ölse şehid sevabı verir, diye Hadisi serif vardır. Hayırlı islere baskalarını da tesvik edenler sevabda müsterek olurlar. Dünyada insanlara sürür, ferahlık asılayan ve sıkıntılarını giderenlerin Allah, Kıyamet gününde sıkıntılarını izale eder.
88) Icrasına muktedir bulundugun öfkeyi yut. Allah, öfkesini yutanları ve Insanların kabahatlerini af edenleri metheder. Peygamberimiz de, öfkesini yutanın kalbine emniyet ve imân dolar, buyurmustur.
Halkın ihtiyacına koş, onların islerini görmek amellerin en efdalidir. Hele düsmüşlere yardım, en büyük ibadetdir.
Allah’dan mağfiret isterken, günahlardan Allah’ın seni korumasını iste. Günahı islemissen cezasından korumasını iste. Allah’ın bildigi ve oldugun halin tersini gösterme. Göründügün gibi ol. Rıfk ile muamele et. Mülayim, yumusak olmayanlar birçok hayırlardan mahrum kalırlar.
Sana birisi bir hediye takdim ederse, ona mukabelede bulun. Bir şey vermege kudretin yoksa, dua ile mukabelede bulun. Amma, sen birisine hediye vermissen, sakın karşılığını bekleme. Ve bir sey beklemediğini ona anlat. Eğer mukabele ederseniz müteessir olurum, de.
Eğer, sana bilmukabele takdim ettiği hediyeyi kabul etmezsen, memnun olacaksa o hediyeyi kabul etme. Amma, o da gönül hosluğu ile sana bir hediye verir ve onu almayınca müteessir olacagını anlarsan kabul et.
Aman, gâvur olayım, veyahut dinimden dönmüş olayım, gibi sözlerle yemin etme.
Selâmetle İslâmiyet’e dönemezsin. Allah’ı an, gayriye yemin etmek günahtır.
Yalan rüya uydurmak veya rüyaya yalan katmak yalanların en fenasıdır.
89) Hakkında kötü bir sey söylemişlerse sükut et. Bunu sana söyleyene tearuz etme. Zennunu Mısri’ye Mütevekkil sordu: Sana zındık diyorlar ne dersin? Dedi ki; hayır desem söyleyenleri yalancı, evet desem nefsimi yalancı yapmış olacagım binaenaleyh sükut ediyorum, dedi.
Bir mü’mini küçük düsürecek, utandıracak seyleri söyleme. Böyle söyleyenler cehennemin en siddetli yerlerinde hapsolunurlar, diye Hadis-i serif vardır. Dininle dünyayı yeme. davul, zurna çalıp ta para kazanmak, din ile dünyayı elde etmekten daha iyidir.
Sundan, bundan haber veren kâhini tastık etme.
Elinde, ağzında bulasık varken uyuma. Ve kimseye düşmanlık etme. İki yüzlü olma. Ticarette ihtikâr yapma.
Birisi bir yere oturmus ve tekrar oturmak üzere bir yere ayrılmışsa, onun yerine oturma.
Av muhabtır ama, sen av pesinde dolaşma. Sana ikram olsun diye bir sandalye veya süt veya güzel koku takdim ederlerse reddetme.
Borca girerken ödemeğe niyetin sağlam olsun, ödemege muvaffak olursun. Eğer niyetin çürükse, borçlu kalırsın. Borçlu ölenlerin cenaze namazlarını Peygamberimiz kılmazdı.
Mü’min kardeşine üç günden fazla dargın durma. Rast gelince ilk selâmı sen ver.
Hayırlı olursun, insanlar ayağa kalksınlar, karşında el baglasınlar diye bekleme.
Şefaat ettiğin kimsenin hediyesini ve ziyafetini kabul etmek riyadır. Kabahati sabit veya haklı bir tasfiye ve azledilmis kimseler hakkında şefaat caiz değildir. Böyle bir caniye şefaatte bulunmak, Allah’ın lâinine sebeptir. Şefaati kabul edeni de müşkül duruma sokmuş olursun.Şefaat, haklı ve hayırlı şeylerde olur.

Share |

0 yorum:

Yorum Gönder

ÖZLÜ SÖZLER

Hayatını Neye Adadın? Gavs-ı Bilvanisî Abdülhakim Hüseynî k.s. şöyle der: “İhlâs, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın emir ve hükümlerini sadece onun rızası için yapmak, bütün gücünü bunun için sarfetmektir. İhlâs, ilahî emirlere sebat göstermenin özüdür. İnsan kıymet verdiği ve düşündüğü şeye göre kıymet kazanır. Hayatını şöhret ve şehvete adayan kişinin sonu hiç kuşkusuz hüsrandır.”
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Özel Arama
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Toplam Sayfa izleme

75,351