Tasavvuf İnkâr Edilemez.




Tasavvuf İnkâr Edilemez.

Paylaş
Allah adamlarını bilmek uyanıklığa bağlıdır. 
Sofiler, gıybetten, rekabetten, birbirleriyle uğraşmaktan vazgeçse; 
düşmanları olan kendi nefsleriyle başbaşa kalsa, bütün meleklerin konuşmasını duyar! 

Mum, yağ ateşe feda olunca ışık verir, nura dönüşür. 
Sürme taşı göze sürülünce gözde görme kuvveti artar. 
Bir kâmilin eteğine yapışan da, kendinden kurtulup bir zindenin vücuduna ittisal edince, 
o kimse, onun gibi olur. 

Mum yandı, odun yandı, nur oldu. Sürme taşı, taşken göze çekildi, basiret gözü açıldı. 
Akan sel denize katıldı, derya oldu. Yağmur gökten indi, bahçeye girdi, gül, nergis oldu. 
Sen de gökten inen yağmur gibisin. Gül, nergis olmaya bak. Dikenli, faydasız bir bitki olma. 

Ölü ile oturan dirinin de vay haline ki, kendisinden dirilik yok olur, ölülerin haline geçer. 
Rasulullah s.a.v. Efendimiz buyurdu: 

- Sakın ölülerle oturmayınız. 

Sordular: 

- Ya Rasulallah , ölüler kimlerdir? 

- Dünyaya dalmış olanlardır. 

Dünyaya dalanlar çeşit çeşit. Her birimiz insan olarak dünyaya dalmışız.
Sen kara kalabalıkların sohbetinden Allah sözünü okumaya kaçacak olursan, 
enbiya- yı izamın ruhlarıyla aşinalık peyda edersin. Onun için avamın ruhlarını bırak, salâvat getir,
enbiyanın ruhlarıyla irtibat kur. Allah’ın azametiyle irtibat kurmak istersen Kur’an oku. 
Kur’an okuyan kimse, Kur’an’da zikredilen peygamber kıssalarıyla yakınlık peyda eder. 
Kendisiyle enbiya arasında aşinalık doğar. 

Kur’an okumanın da şartı vardır. 
Kur’an okumaktan maksat emirlerini tutmak, yasaklarından sakınmaktır. 
Mühim olan, yedi saatte Kur’an’ı hatmetmek değildir. 
Keşke yetmiş saatte hatmetsen de, içinde iki damla göz yaşı olsa… 

İşte biz, bu dar kafesten ancak bu vasıta ile kurtuluruz. 
Şu vücut kafesinden ruhumuz tevhid nuruyla Hakk’a doğru yol bulur. 
Kendini hasta ve zayıf gösteresin ki, seni şöhret kafesinden dışarıya atsınlar. 

Ruh, kafes içindedir. Kimi şehvet, kimi şöhret, kimi hiyanet , kimi gaflet kafesinde. 
Sen ruhunu bu kafesten kurtarmak için arınma ve tevbe ufkuna uç. 
Allah tevben ile seni ceset kafesinden çıkarsın. 
Hiyanetle , gıybetle, sofi çekiştirmekle zulüm kafesinde kalınır. 

Hizmet edende kibir, ululanma, benlik davası varsa, o sofi Allah’a yakınlık peyda edemez. 
Şu halde, Allah’a götüren, hizmetten ziyade sadakattir, kurbiyettir , nefsini bilip başını öne eğmektir. 

” Yirmi-otuz senelik hizmetim var! ” gibilerden konuşmamak gerekir. 



Mehmet ILDIRAR..(Yarbay)

Share |

0 yorum:

Yorum Gönder

ÖZLÜ SÖZLER

Hayatını Neye Adadın? Gavs-ı Bilvanisî Abdülhakim Hüseynî k.s. şöyle der: “İhlâs, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın emir ve hükümlerini sadece onun rızası için yapmak, bütün gücünü bunun için sarfetmektir. İhlâs, ilahî emirlere sebat göstermenin özüdür. İnsan kıymet verdiği ve düşündüğü şeye göre kıymet kazanır. Hayatını şöhret ve şehvete adayan kişinin sonu hiç kuşkusuz hüsrandır.”
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Özel Arama
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Toplam Sayfa izleme

75,393