İslam'dan Önce Kadının Durumu
İnsanlık İslam’la tanışmadan öncekadın pazarda satılan bir eşya gibiydi. O devirde insanlar tarafından bozulmuşdinler ve felç geçirmiş felsefeler kadını tartışıp duruyordu. Kadının ruhu varmıdır diye soruluyordu. Kadının insan mı yoksa şeytan mı olduğu konuşuluyordu.Kadının ibadet yerine giremeyeceği çünkü necis olduğu söyleniyordu.
Kadın hayız olunca ondanuzaklaşılıyor, bu halde oturduğu yer, yattığı yatak, elini sürdüğü eşya, ağzınıdeğdirdiği her şey pislenmiş kabul ediliyor, kadından ve bu yerlerden uzakduruluyordu.
Yine bu devrin insanı, kız çocuğudoğunca utancından halkın içine çıkamıyor, onu nasıl saklayacağını veya öldürüpayıbını örteceğini hesap ediyordu. Ölümden kurtulup büyüyen kız çocuklarınaeski elbiseleri giydirilip koyun veya deve çobanlığı yaptırılıyor, mümkünolduğu kadar halkın gözünden uzak yerlerde tutuluyordu.
Kadınlar, çarşı pazarda bir eşyagibi alınıp satılıyor, sık sık el değiştiriyor, düşük arzuların kurbanı oluyor,bu işler gayet tabii görülüyor, hiçbir vicdan bundan rahatsız olmuyordu.
Kadına miras hakkı tanınmıyordu.
Hak dini kendi keyiflerinceyorumlayan Yahudiler, kadın hayız olunca onunla aynı yerde yiyip içmiyor, birçatı altında bulunmuyor, onu bir kenara atıp temizlenmesini bekliyorlardı.[1]
Bir zamanlar küçücük masum kızınıdiri diri kumlara gömecek kadar vahşileşen insanlar, Hz. Muhammed (s.a.v)Efendimizden ilahi terbiye alınca, bilerek bir karıncayı bile incitemez halegeldiler; çünkü nurla gerçeği gördüler, edeple terbiye oldular, hakkıtanıdılar, hakları korudular.
[1] MuhammedBaltacı, Mekanetü’l-Mer’e fi'l-Kitabi ve's-Sünne, 75-76.
Her iki devri de yaşamış Hz. Ömer(r.a) şöyle demiştir:
“Biz İslam’la şereflenmeden öncecahiliyye devrinde kadınlara hiçbir değer vermezdik, onları bir şey saymazdık.İslam gelip Allah Teala, kitabında kadınları zikredip onlara da mirastan payayırınca, onların bizim üzerimizde birçok hakları olduğunu öğrendik.”[1]
İslam'la Gelen Şeref
İslam geldi, vahiy indi, rahmetpeygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz ilahi izinle insanları terbiye etmeyebaşladı, kadın için her şey değişti.
Yüce Allah, mukaddes kitabındakadınların haklarını beyan için özel sûreler indirmiştir. Kur’an-ı Hakim’dehüküm ayetlerinin çoğu kadın, aile, koca ve çocuk hakları ile ilgilidir. Fıkıhkitaplarımızın en uzun bölümleri bu konuları işlemektedir. Bu, üzerindedurulması gereken bir konudur.
Dinimizde önce kadının hayız venifas halinde pis olmadığı öğretildi. Kur’an-ı Kerim hayız hali hakkında, “O(kadına ve ona yaklaşana) bir eziyettir”[2]gerçeğini ilan etti. Hz. Peygamber (s.a.v), “Cima hariç hayız halindekadınla her türlü beraberlik helaldir”[3]buyurdu.
Efendimiz (s.a.v), iman nuruylaaydınlanmış bir müminin diri veya ölü iken cünüp olsun hayız olsun, hiçbirhalde, küfür içindeki insan gibi pis olmayacağını duyurdu.[4]
Yineinsanların kadınlar hakkındaki yanlış anlayış ve adetlerini kökünden temizlemekiçin, hayız halindeki hanımları ile aynı yatağı paylaştı, bardaklarından artansuyu içti, ısırdıkları etin kalan kısmını alıp yedi, saadetli başınıannelerimizin dizine koyup uyudu, onlar hayızlı iken kucaklarına yaslanıpKur’an okudu. Hayız kanından [1] Buhari, Tefsir(Sure 66), 2; Müslim, Talak, 31.
[2] Bakara 2/222.
[3] Buhari,Taharet, 111; Müslim, Hayz, 16; Ebu Davud, Taharet, 103; Ahmed, Müsned,3/132-133.
[4] Buhari,Taharet, 102, 103, Cenaiz, 8; Müslim, Hayız, 115, 116; Ebu Davud, Tanaret, 92;Tirmizi, Taharet, 89.
üzerine bir şey bulaşmış ise sadeceo kısmı yıkayıp namaza durdu.[1]
İslam’da kadın, anne sıfatıylacennetin ayakları altında olacağı bir yüceliğe yükseltildi; çocukları içinhürmette babanın önünde bir yere sahip oldu.
Kadın, hanım sıfatıyla evdesorumluluk alan, kocasının dinini tamamlayan, emanetlerini koruyan, işlerindedanışmanlık yapan ve yardımcı olan bir konuma geldi.
Kadın, evin kızı, halası, teyzesisıfatlarıyla birçok haklar elde etti.
Kadın, nikâh altına girdikten sonrabütün yabancı gözlerin kendisinden çekindiği ve sakındığı bir mahremiyetkazandı. Kocasının, uğruna can vereceği bir emanet oldu. Evin şerefi, erkeğinnamusu olarak tanındı ve özel koruma altına alındı. Kocasına karşı süslenmesibir hizmet, yabancıya karşı örtünmesi bir çeşit ibadet oldu.
Yüce Allah insan neslinin devamıiçin kadına en büyük görevi verdi. Bu görevi gereği onu koruma altına aldı,evlenmeyi ve nikâhı emrederek kadını orta malı olmaktan kurtardı. Onu herkesineğlencesi değil, bir erkeğin sevgilisi yaptı.
Yüce Allah kalbi, aşkı, aklı,kadını, nesli, yuvayı ve edebi korumak için zinayı ve ona giden yolları harametti. Bu insanlık suçunu işleyenlere dünyada ve ahirette acıklı bir azaphazırladı.
Kısaca kadın, yüce Rabbine iman edipilahî aşk ve dostluk yoluna girerse, dünyanın ve ahretin şerefini elde eder.Kadın edebi sayesinde mutlu ve huzurlu bir kadın olur. Dünyada cennet gibi birhayat yaşar; ölümü güzel, hesabı kolay, yeri cennet olur.
Burada Allah rızası için kurduğu vekoruduğu yuvasını, ahirette Allah’ın sonsuz hoşnutluğu içinde ebediyen devamettirir.
Bu ne güzel bir saadettir.
Share|
0 yorum:
Yorum Gönder