Erkek ve Kadın Arasındaki Farklılığın Hikmeti


Erkek ve Kadın ArasındakiFarklılığın Hikmeti

Kadınla erkek arasındaki farklıyapı, farklı görevler içindir. Birisi anne, diğeri babadır. Erkek, annelikgörevini yapamaz; anne babalık işine el atamaz. Çocuk bakımında annedeki sabır,şefkat, merhamet, incelik, his, heyecan aynı derecede erkekte yoktur. Bu konudaannelik özelllikleri öndedir.
Aileninkazanç, geçim, bakım, koruma, savunma ve dış işlerinde erkek görevli olduğuiçin, bu konularda da erkeğe ait özellikler öndedir    [  1]  Âl-iİmran 3/195.



Kadın ve erkekteki bu farklılık yüceAllah’ın bir rahmetidir. İki cinsi birbirine muhtaç yapmak ve birini diğeri iletamamlamak için ilahi hikmet böyle yapmıştır. Bu aynı zamanda iki cinsarasındaki muhabbetin temini ve birbirine güveni için de lazımdır. Bunun içinbütün insanlar bir yönüyle noksan yaratılıp diğer insanlara ve varlıklaramuhtaç yapılmıştır.

Kâinatın düzeni zıtlık, farklılık vebirbirine muhtaç olma esasına göre kurulmuştur. Bunda bilemediğimiz kadar sırve faydalar vardır.
Bu dünyada herkes zengin veya herkesfakir olsaydı, dünyanın düzeni bozulurdu; daha doğrusu düzen olmazdı.
Aslında bütün insanlarda noksanlıkvardır. Hiç noksanı ve kusuru olmayan sadece yüce Allah’tır. Mesela, acıkmak,yeme içmeye muhtaç olmak, soğuktan sıcaktan etkilenmek, uyumak, hastalanmak,yaşlanmak da birer noksanlıktır. Bunlar kul olmanın bir gereğidir.
Bu tür noksanlıktan kul mesuldeğildir. Tam tersine, kul bu sıfatlarla ve acizliğini anladıkça güzel kuldur.

Kadının Aklı ve Dini Noksan mıdır?
Kadınların din ve akıl noksanlığıkonusundaki meşhur bir hadisi, bazıları yanlış değerlendirmiş ve murada aykırıyorumlamıştır. Bu hadis şudur:
Hz. Peygamber (s.a.v), bir bayramgünü namaz kılınan yerde kadınların yanına geldi ve onlara hitaben,
“Ey kadınlar topluluğu, çokça sadakaverin ve fazlaca istiğfar edin; bana cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlarolduğu gösterildi” buyurdu. Kadınlar,
“Niçin cehennemliklerin çoğunluğunukadınlar oluşturuyor ey Allah’ın Resûlü?” diye sordular, Allah Resûlü,
“Çünkü sizler çokça lanet okursunuz,kocanıza nankörlük yaparsınız bu yüzden. Bir de aklı ve dini noksan olduğuhalde, dirayetli bir erkeği sizin gibi mağlup eden kimse görmedim!”buyurdu.
Kadınlar, “Bizim aklımızın vedinimizin noksan oluşu nasıl oluyor?” diye sorduklarında, Efendimiz (s.a.v),
“Bir kadının şahadeti erkeğinşahadetinin yarısı kabul edilmiyor mu?” diye sordu; kadınlar,
“Evet öyledir?” dediler. Efendimiz(s.a.v),
“İşte bu, onların aklının (erkeğe göre) noksanoluşundandır. Bir de kadınlar hayız olunca namazı ve orucu terk ederler değilmi?” diyesordu; kadınlar,
“Evet öyledir” dediler. Efendimiz(s.a.v),
“İşte bu da onların dindekinoksanlığıdır”buyurdu.[1]
Bu hadiste, orada bulunan Müslümankadınların çoğunluğunun değil, genel olarak kadın cinsinin çoğunluğununcehennemi dolduracağı bildirilmiştir.
Hadis kadınların erkekle kadınarasındaki fazileti değil, kadının yaratılışındaki huyları, vücut yapısını,nefislerindeki bazı gizli hastalıkları ve kadınların erkekler üzerindekietkisini ortaya koymaktadır.
Efendimiz (s.a.v) kadınlarıyaratılışları gereği sahip oldukları noksanlıklarından dolayı kınamak içindeğil, bu halleri ile erkekleri nasıl mağlup ettiklerine hayretini ifade içinböyle buyurmuştur.
Bu hadis, bir yönden kadınların,diğer yönden erkeklerin noksanlığına ve zayıf yönüne dikkat çekmektedir.Kadınlar dilleri, erkekler ise kadına olan meyilleri yüzünden tehlikeyedüşmektedir.
Kadınlara ve erkeklere tehlikedenkurtulmaları için sadaka vermeleri ve bolca istiğfar etmeleri tavsiyeedilmiştir. Sadaka ve istiğfar, sahibini cehennem ateşinden koruyan en güzelvesilelerdir.
Hz. Peygamber (s.a.v), ümmetineşefkat ve merhametinden dolayı onları uyarmaktadır.[2]


[1] Buhari, Hayız,6; Müslim, İman, 132; İdeyn, 4; Tirmizi, Zekat, 12; İman, 6; Nesai, Zekat, 82;İbn Mace, Fiten, 19, Ahmed, Müsned, 3/276.
[2] Hadishakkındaki değerlendirmeler için bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, 1/540-541.

Burada muhatap kadınlar olduğu için,daha çok onların zarar ettiği yönlerine dikkat çekmiş, bir kadın ismi vermeden“kadınlar” diye hitap ederek, herkesi uyarmış, özellikle bu sıfatları taşıyankadınları sakındırmıştır.
Kadın, hayız günlerinde namazkılamadığı ve oruç tutamadığı için günahkar değildir. Hayız halinde de kadın veerkeği ilgilendiren birçok dinî hükümler vardır. Onlara dikkat eden bir kadınve erkek pek çok sevap alacaktır.
Yüce Allah’ın yaratmasında kusur venoksanlık yoktur. Yaratılan her şeyde bir çeşit güzel hal, hikmet ve hayırvardır. İnsan bilemese de böyledir. Kadınların hayız hali de böyledir. O ilahibir imtihandır, edebini koruyan için değişik bir ibadettir, kadın için hayırlıbir durumdur. Hayız hâli pislik değil, pis kanın temizliğidir. Ancak butemizlik olarken bazı sıkıntıları vardır. Kadın bunlara sabrederek sevapkazanır.
Kadının akıl yönünden farklıyaratılması, bazı durumlarda tek başına şahitliğinin yeterli olmaması, onusorumlu etmez. Bu durum onun yapısına göre nasıl davranılacağını gösterir.Kadından istenen iş, aklına akıl katması değil, verilen aklını kullanarak kullukyapmasıdır. Herkes gücü kadar sorumludur.
Erkek kadın herkesin akıl ve ibadetyönünden bir çeşit kusuru vardır; onun için bütün ibadetlerden sonra bizeistiğfar etmemiz emredilmiştir.
Kusur, kulun yaptığı işlerde olur.Bu işler de insanın iradeli ve bilerek yaptığı işlerdir.
Mesela, boyu kısalık insanlara görekusur gözükse de Allah katında kusur değildir. Kadının boyunun kısa olması,kendi işi değildir. Bundan dolayı bir günah kazanmaz. Kimse onu ayıplayıp‘niçin boyun kısa!’ diye kızamaz. Fakat yalan söyleyen bir kadın ve erkek kusurişleşmiştir, kusurunu bilip tövbe etmelidir. Etmezse, kınanır, ayıplanır veazap görür.
Nice kadınlar vardır ki, bazıkonularda erkeklere akıl verir, onun aciz kaldığı işleri rahatça çözüverir.Nice erkekler vardır, aklı kıt, bünyesi zayıf, korkak ve dengesizdir. Onunyardıma ve himayeye ihtiyacı vardır.İnsan edepte noksan olmasın yeter.


semerkand yayınları-temel aile ilmihali-Dr.Dilaver selvi




Share|

0 yorum:

Yorum Gönder

ÖZLÜ SÖZLER

Hayatını Neye Adadın? Gavs-ı Bilvanisî Abdülhakim Hüseynî k.s. şöyle der: “İhlâs, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın emir ve hükümlerini sadece onun rızası için yapmak, bütün gücünü bunun için sarfetmektir. İhlâs, ilahî emirlere sebat göstermenin özüdür. İnsan kıymet verdiği ve düşündüğü şeye göre kıymet kazanır. Hayatını şöhret ve şehvete adayan kişinin sonu hiç kuşkusuz hüsrandır.”
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Özel Arama
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Toplam Sayfa izleme