KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ MESELESİ


KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ MESELESİ

Zamanımızda yanlış anlaşılan veyaanlatılan bir mesele de kadın erkek arasındaki eşitlik konusudur.
Eşitlik, bir şeyin diğer şeyle heryönüyle aynı olmasıdır. Bu manada hiçbir insan diğer insana eşit değildir.
Yüce Yaratıcımız, sonsuz kudretinigöstermek için her canlıyı birbirinden farklı yaratmıştır. Her insan, diğerinsandan akıl, ilim, huy, kabiliyet, karakter, ses, sima gibi birçok yöndenfarklıdır. Her insanın parmak uçları bile farklı çizgilerde yaratılmıştır.Bunun için herkesin parmak izi, o şahsa ait özel bir işaret ve mühür olarakkullanılmaktadır.

Erkek ve Kadının Eşit OlduğuNoktalar

Kadın erkek bazı konularda eşit olupaynı derecede hak, yetki, sorumluluk ve vazife sahibidirler. Bu konuları şöyleözetleyebiliriz:
1-Erkek-kadın her insan, Allahtarafından şerefli bir varlık sıfatıyla yaratılmıştır. Şu ayet, bunuifade etmektedir:



“Şüphesiz biz Âdem oğullarını(insanları) şerefli bir sıfatta yarattık.”[1]
Ancak bu şerefi iman ve itaat ilekoruyamayanlar, varlıkların en alt derecesine düşmektedirler. Bu aşağı seviyeyeKur’an’da “esfel-i sâfilin” denmektedir.[2]
2- Erkek-kadın her insan, yaşamave dokunmazlık hakkına sahiptir. Kimsenin hayatı diğerinden daha değerliveya daha değersiz değildir. Herkesin kanı, ırzı, şerefi ve malı korumaaltındadır.
Suçu sabit olana kadar herkessuçsuzdur.
Kimse anasından günahkardoğmamıştır.
Yüce Yaratıcının müsaade ettiği birsebep olmadan kimse insan canına kıyamaz. Dinimize göre haksız yere bir insanıöldürmek, bütün insanları öldürmek gibi zulüm ve vebaldir.[3]
İnsan bu kadar kıymetli ve korumaaltındadır.
3- Erkek-kadın her insan yüceAllah’a kulluk için yaratılmıştır. “Ben cinleri ve insanları ancakbana kulluk etsinler diye yarattım”[4] ayetibu hakikati ifade etmektedir.
4-Yüce Allah’a davetteerkek-kadın, bütün insanlar eşittir.
Dinde millet ayırımı yoktur. Din,güneş gibidir; bütün insanlara rahmet ve ışık yapılmıştır. Onda erkek kadınayırımı yapılmaz. Allah’a ve hak dine inanan, salih amel işleyen ve haramdansakınan herkes yüce Allah’a dost olur. İman etmeyen kimseler ise peygamberleaynı sülaleden gelse Allah’ın rahmetinden uzak, peygamberin şefaatinden mahrumolur.
“Yakın akrabanı uyar[5]ayeti, indiği zaman Hz. Peygamber (s.a.v), bütün kavim, kabile ve ailefertlerini toplayarak, hepsine birden şöyle hitap etmiştir:
“Ey Kureyş, ey Abdi Menaf oğulları,ey Haşim oğulları, ey Abdulmuttalib oğulları, ey halam Safiye, ey kızım Fatıma!Hepiniz (hak dine uyup) kendinizi cehennem ateşinden kurtaracak ameller yapın.Diğer insanlar ahirete salih amellerle gelirken, sakın siz dünya ile gelmeyin.Benim gerçek dostlarım ve yakınlarım Allah’tan korkan kimselerdir. Sakın hakdini terk edip küfre dönmeyin. Eğer iman ve amel yapmazsanız ben size gelecekazabı geri çeviremem.”[6]
Allah katında en kıymetli ve ensevimli insan, takva ölçülerine göre güzel dostluk yapan insandır. Bu dostlukve edepte kadın-erkek, evli-bekar, beyaz-siyah, doğulu-batılı, Türk-Arap,zengin-fakir ayırımı yoktur.
Bu ne güzel ve ne adaletli birölçüdür.

5 Erkek-kadın, sevapta ve cezadaeşittir

Mükellef çağdaki her insan, imandan sonra salih amel yapıpkötülüklerden kaçınmakta aynı derecede sorumludur.
Şu ayetler bunu ifade etmektedir:
“Rableri onların dualarını kabuletti ve şu hükmü bildirdi: Sizden erkek olsun kadın olsun salih amel edenkimsenin amelini zayi etmem. Bu konuda sizler (kadın-erkek) aynısınız.”[7]
Suçta ve sevapta kadın erkekeşittir. İnkar ve isyan içindeki erkekle, bunları yapan kadın aynı derecedesorumludur. Her ikisine de tövbe farzdır; tövbe edenler günahlarındantemizlenir yüce Allah’a dost olur. Tövbe etmeyen kadın ve erkeğin her günahıbir kötülük olarak yazılır, -Allah korusun- her ikisi de ilahi gazap, azap,lanet ve zillet içine düşer.
Hesap anında ve adalet önünde herkeseşittir.
Sevap ve mükâfat da böyledir; Allahiçin bir iyilik yapan erkek veya kadına en az on sevap verilir. Bu sevap onun ihlâsınagöre yüz, yedi yüz ve daha fazlasına kadar çıkar. Cennet nimetleri erkeğekadına göre değil, yapılan salih amele göre lütfedilir.
Bununla birlikte kadın erkekle herkonuda eşit değildir; eşit görmek yaratılışa aykırı, hikmete terstir.


[1] İsra 17/70.
[2] Tin 95/5.
[3] Maide 5/32.
[4] Zâriyat /56.
[5] Şuara 26/214.
[6] Çeşitli rivayetleriçin bk. İbnu Kesir, Tefsir, 6/166-167. (Riyad, 1997); Suyutî,ed-Dürrü’l-Mensûr, 6/326-329. Ayrıca bk. Buhari, Vasaya, 11; Nesâî, Vasaya, 6;Darimi, Rikak, 23.
[7] Âl-i İmran3/195.

semerkand yayınları-temel aile ilmihali-Dr.Dilaver selvi
Share|

0 yorum:

Yorum Gönder

ÖZLÜ SÖZLER

Hayatını Neye Adadın? Gavs-ı Bilvanisî Abdülhakim Hüseynî k.s. şöyle der: “İhlâs, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın emir ve hükümlerini sadece onun rızası için yapmak, bütün gücünü bunun için sarfetmektir. İhlâs, ilahî emirlere sebat göstermenin özüdür. İnsan kıymet verdiği ve düşündüğü şeye göre kıymet kazanır. Hayatını şöhret ve şehvete adayan kişinin sonu hiç kuşkusuz hüsrandır.”
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Özel Arama
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Toplam Sayfa izleme