BAL TEFSİRİ



BAL TEFSİRİ

بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَي مُحَمَّدٍ وَعَلَي آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَي إِبْرَاهِيمَ وَ عَلَي آلِ إِبْرَاهِيمَ
إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ.
Hazreti Ali Kerremâllahü Veche bir gün gazadan hanesine geldiğinde, Hz. Ebûbekir Sıddık radiyallâhü anh, Hz. Ömer Faruk radiyallâhü anh ve Hz. Osman Zinnureyn radiyallâhü anh gelerek Hz. Ali’ye
“Gazan mübarek olsun, Ey Allah Teâlâ’nın Aslanı” dediler. Hz. Fatıma’tüz-Zehra radiyallâhü anha onlara ikrâmen kalaylı bir tas içinde bal getirdi. Balın üzerinde ince bir kıl vardı. Hz. Ebûbekir radiyallâhü anh kılı almak üzere davrandı. Hz. Ömer radiyallâhü anh da kılı aldırmadı ve dedi ki;

—Bizler Hazreti Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin vezirleriyiz. Belki Fatıma’tüz-Zehra radiyallâhü anha bizleri tecrübe için bu kılı koymuştur. Aramızda bu kıl hakkında üçer tevil edelim.”Münasip değil mi?” dedi ve sonra
Hz. Ebûbekir radiyallâhü anh şöyle buyurdular:
Namaz kılanın kalbi nurludur, bu tastan.
Dünya endişesini gönlüne getirmeden namaz kılmak tatlıdır bu baldan
Namazı tadili erkân üzere (sünnetlere dikkat ederek) kılmak incedir, bu kıldan.
Sonra Hz. Ömer El Faruk radiyallâhü anh şöyle buyurdular:
Misafiri seven hane sahibinin kalbi nurludur, bu tastan.
Misafirlere ikram etmek ve gönlünü almak tatlıdır, bu baldan.
Misafirin kalbi incedir, bu kıldan.
Hz. Osman radiyallâhü anh’da şöyle buyurdular.
Âlimlerin kalbi nurludur, bu tastan.
Âlimlerle sohbet etmek ve onları dinlemek tatlıdır, bu baldan.
Kur’an-ı Kerim’e mana vermek incedir, bu kıldan.
Hz Ali Kerremâllahü Vecheh Efendimiz de şöyle bir açıklama da bulundu:
Gazaya giden gazilerin kalbi nurludur, bu tastan.
Cihat edip al kanlara boyanıp kâfirlerle cenk etmek tatlıdır, bu baldan.
Üzerine kul hakkı geçirmeden, haram yemeden hanesine dönmek incedir, bu kıldan.
Sonra Hz. Fatıma radiyallâhü anha validemiz de şöyle buyurdular:
Erkeğini hoşnut eden kadınların kalbi, nurludur bu tastan.
Erine cefa etmeyip güzelce geçinip, kendinden razı etmek tatlıdır, bu baldan.
Kocasının hakkını yerine getirmek incedir, bu kıldan.
Sonra Hz. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemde bu sohbete iştirak ederek şöyle tevil buyurdular:
Benim ümmetimin kalbi, nurludur bu tastan.
Kevser şarabı tatlıdır, bu baldan.
Şeriatımız (benim yolumdan gitmek) incedir, bu kıldan.
Bu sohbete, neşe veren Allah Teâlâ, Cebrail aleyhisselâmı göndererek buyurdu ki;
Senin nübüvvet nurun, nurludur bu tastan.
Yarın kıyamet günü mahşer yerinde ümmetine şefaat etmen, tatlıdır bu baldan.
Sırat köprüsü incedir, bu kıldan.
Bunun üzerine Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem mübarek ellerini kaldırıp:
“Ya Rabbi, bu bal tefsirini okuyana, dinleyene iki yüz nebinin sevabı isterim ve senden dilerim,” diye dua ettiler. Cihar Yar-i Güzin radiyallâhü anhüm Efendilerimiz de “Âmin” dediler.
Cenab-ı Allah Teâlâ’dan şöyle nida geldi:
“Ya Habîbim! Senin ümmetinden her kim bu Bal Tefsirini üzerinde taşır, okur, okutur, yazar, yazdırır ve din kardeşlerine hediye ederse İzzet ve Celalim hakkı için ben de, o kuluma iki yüz nebinin sevabı veririm,” diye buyurdular.
Hz. Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem de dedi ki;
“Benim ümmetimden her kim, bu bal tefsirini kendisine evrad edinip üzerinde taşır, her gün okur veya dinlerse ve burada bahsedilen ahlaklarla ahlaklanmaya çalışırsa katiyyen dünya darlığı görmez; fakirlik ve ihtiyaca düşmez; ölürken hüsnü şehadetle ölür; ahirete iman ile gider ve gelecek kaza ve musibetlerden kendisini Cenab-ı Hakk muhafaza eder.”
Bütün enbiya-i mürselin, evliyayı sadıkın, ehli iman, ehli irfan ve ehli aşkın ruhları için, Habîbi Kiram Efendimiz Hz. Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellemin yüzü suyu hürmetine ve Allah Teâlâ rıza-i şerifi için Lillâh il- Fatiha.
Arifler ortasında sofuluk satmayalar
Çün sufiye ihlâs oldu aşka riya katmayalar
Ya gel bildiğinden ayıt yahut bilenlerden işit
Teslimin ucunu tutup hiç sözü uzatmayalar
Mumsuz baldır şeriat tortusuz yağdır hakikât
Dost için balı yağa ne için katmayalar
Kıymetin duyar isen neye değer iş bu dem
Erenlerin manisin bilmeze satmayalar
Miskin Âdem yanıldı uçmakta buğday yedi
İşi Hakk’dan bilenler Şeytan’dan tutmayalar
Şirin hulklar eylegil tatlı sözler söyle gil
Sohbetlerde Yunus’u hergiz unutmayalar.[1]
Yunus Emre kuddise sırruhu’l-azîz
[1]—Anlaşılabilir bir şekildeki düzenleme.
Arifler ortasında sofuluk satmayalar
Çünkü sufiye ihlâs oldu aşka riya katmayalar
Ya gel bildiğinden ayrıl yahut bilenlerden işit
Teslimin ucunu tutup hiç sözü uzatmayalar
Mumsuz baldır şeriat tortusuz yağdır hakikat
Dost için balı yağa niçin katmayalar
Kıymetini duyarsan neye değer iş bu zaman
Erenlerin sırrını bilmeze satmayalar
Miskin Âdem yanıldı cennette buğday yedi
İşi Hakk’tan bilenler Şeytan’dan tutmayalar
Şirin huylar edin tatlı sözler söyleyen ol
Sohbetlerde Yunus’u her zaman unutmayalar.

Share|
Category:

0 yorum:

Yorum Gönder

ÖZLÜ SÖZLER

Hayatını Neye Adadın? Gavs-ı Bilvanisî Abdülhakim Hüseynî k.s. şöyle der: “İhlâs, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın emir ve hükümlerini sadece onun rızası için yapmak, bütün gücünü bunun için sarfetmektir. İhlâs, ilahî emirlere sebat göstermenin özüdür. İnsan kıymet verdiği ve düşündüğü şeye göre kıymet kazanır. Hayatını şöhret ve şehvete adayan kişinin sonu hiç kuşkusuz hüsrandır.”
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Özel Arama
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Toplam Sayfa izleme